7 Ocak 2013 Pazartesi

Seher vakti bir güzele rastladım



...........
sabahın ilk ışıgında koskoca kumsalda yalnızlardı... hafta sonu için kaçamak yaptıkları Şile de tepede bir otelde kalmışlardı iki gece... en guzel manzaralı odayı istemişlerdi...odadan hiç çıkmamayı düşünerek... bıleklerıne kada kuma batarak sahılde yurumek daha cazıp gelmıstı..
akarsuyun denızle bulustugu deltada zambakları gorduler...tam da sabah gunesı yakarak yuzlerını opuyordu...

heyecanla egilip koparmak ıstedı:
-hayır ...yapma...koparma... 
diye bagırdı genc olan....
-onları soganıyla alıp goturmek ısterım...belkı evde de saksıda yetişebilir...
..... 

ıkısı zakkumların arasında dizlerinin ustune cokup kumu sabırlıca eşeleyerek çiçeğin soğanını çıkardılar.. cocuk gibi sevincliydiler... .... biraz daha yürüyüp akarsuyun içinden geçtiler...
buz gibiydi su.....
-ürperdim...demir gibiymiş....
-yok canım sen çabuk kaybediyorsun sıcagını...
-öyle mi? yatakta hep ayaklarını ısıtan kim senin?
-o başka.....
-sensin o başka... 

deyip ayağıyla sevgilisine bir tekmeyle su savurdu.... 
bir an gözgöze geldiler ...ve koşmaya başladı önden... çocuk gibiydiler...az önce kumdan yaptıkları kaleleri yıkılmış ve unutup başka bir oyuna dalmış iki çocuk ... kumsalın bitiminde kayalıklar başlıyordu.....kocaman bir kayanın yanında durdular nefes nefese... uzanıp buyuk abisini oper gibi hızlıca öptü dudağından...geri cekildi.. diğeri zaten geceden beri bu teması bekliyordu... tutup kendine çekti ..sarıldı ve agzıyla ilk öpücüğün devamını istedi... ...güneş artık hafifce ısıtmaya başlamıştı...buyuk kayalıgın altı sularla oyulmus bır magara gibiydi... güneşin henuz erişmediği taşlar soğuktu hala.. 
yere uzandılar.... t-shirtlerini sıyırmadan boynunu ve omuzunu öpüp emmeye başladı...
yoldan gelir gelmez uyudukları için kullandığı parfumun hafif ter kokusuyla karışımı hoşuna gitmişti.... sevgilisi coktandır sevişmemiş gibi aceleciydi.... gogsunu es gecerek aşagılara ındı..karnını ve kasıklarını yalayarak... çoktan irileşmiş olan penisini ağzına alarak uzun uzun emdi... nefessiz kalana kadar ugrastıktan sonra basını kaldırdı...zevkle basını gerıye atmıs...dırseklerıne dayanarak dogrulmus ve gerilmiş hatlarıyla sevgilisinin yuzune baktı..
sonra gözlerini birbirinden ayırmadan karşılıklı bir oyun gibi parmaklarıyla birbirlerini yeniden tanımaya giriştiler.... 

soyundular....kayalıgın dumduz purussuz yuzeyııne sırt ustu uzanıp kucagına yavasca oturttu sevgilisini....ıcınde hissettiği en guzel sıcaklıktı şimdiye kadar....yattıgı yerde dizlerini hafifce kasıp bırakarak kalçasını oynatabiliyordu...... su anda olabılecek en derin pozisyonda birleşmişlerdi.... guneş yalayarak geçiyordu ikisini. ikisinin de nabız atışları cok yukseldı....ne soguk kayalık, ne buz gibi akarsu, ne sabah serinliği...onlara ulaşamazdı...çok daha yukselmişti ateşleri....
-hadi artık...boşalmak ıstıyorum ....dedi
yavasca dogruldu yerinden....sarıldı kucagındakı sevgılısıne... sımsıkı sarıldı....ani bir kasılmayla boşaldı...diğeri de az sonra ona katıldı... öpüştüler.... gülen gözlerle fısıldadılar :
-gunaydın sevgilim ....
-gunaydın...