Sıcaklığın yerini yüksek duvarların yarattığı hava akımı aldı...
tatlı tatlı okşadı tüm bedenini...meydandaki kahvede oturup bir çay içmek vardı şimdi..ama bekleniyordu..
hem de bir genç kız tarafından...okuda tanıdığı genç bir ressam kız tarafından...kendisine resimlerini göstermek için çalıştığı atölyeye davet etmişti...Kule'nin hemen yanıda eski bir apartmanın üst katındaydı..Apartmana girince karanlık ve rutubet kokan bir merdiven boşluğunda buldu kendini..
Yukarılardan bir çatı penceresinin ışığında merdivenleri çıkmaya başladı...Kapıyı çaldı...Açıldı..
Karşısında gördüğü kız ilerde çocuklarının anası olacaktı...
Bunu hissetti.
Karşısında gördüğü kız ilerde çocuklarının anası olacaktı...
Bunu hissetti.
Kapıyı açan kızı ilk defa görüyordu sanki..başındaki bandanadan kızıl saçları dökülüyordu omuzuna ..önlüğü yağlıboya lekesiyle doluydu...
gülümseyişi karanlık koridorda güneş gibi ışıldadı...
-Hoş geldin...kolay buldun mu burayı..
-Evet...ama dışarısı felaket sıcak...Taksim'den yürüyerek geldim... eğlenceli oldu...bir sürü tanıdığa rastladım yolda...
-Biz pek hissetmeyiz burda sıcağı...eski bina ve pencereleri çok dar..
-Bina mükemmel...burada mı yaşıyorsun?
-Yok arkadaşımın atölyesi ve evi burası...çalışmalarımı burada yaparım
ne salağım buyur edemedim seni ...
Uzun loş bir koridorun ucunda atölye vardı...tavanlar yerdeki taşlar belki de yüzyıllıktı... - Arka tarfta da bir oda ve mutfak var...mutfağın manzarasını görmelisin..
tarihi yarımada avucunun içindedir...
-Resimlerini görmek istiyorum bir an önce...
-Hayal kırıklığına uğramanı istemem...İkinci sınıftayım...çok fazla resim yapmadım okul ödevleri dışında...Bu duvardakilerin hepsi arkadaşımın..kendisi yok şu anda...
Sehpalarda gördüklerin öğrenci çalışmaları...ders veriyoruz birlikte akademi sınavları hazırlığı için...
-Peki bu duvardakiler...sırtı dönük olanlar...küsmüş mü bize?
-Onlar benim yaptıklarım..bakabilirsin...
Resimlerin hepsi çok renkli ve diğerlerinden farklıydı..
Genç kızın heyecanlı gözleri ve ışıltılı kızıl saçlarının gölgesinde hepsi de
birer ışık kaynağıydı...Tek tek hepsini inceledi...kız kendisinden bir kaç sınıf büyük grafik öğrencisini otorite görüyor ve dikkatle her hareketini izliyordu...
-Çok güzeller...senin elinden çıktığı belli...
-İltifat mı bu..eleştiri mi?
-Nasıl istersen öyle algılayabilirsin..
-Biraz fazla renkli buluyorlar...yani çok ışık varmış resimde...
-Bunu kim söylüyor?
-Asistanlarım..
-Okulda kimse kimseyi övüp baştacı etmez...kendine güvenmelisin.
Karakterli desenlerin var...renk olarak ışık kimseyi ürkütmemeli...
Rönesans gibi koca bir akım boşuna mı ışığa dayamış sırtını?
-Teşekkür ederim...çok saol...iyi ki geldin...sana bir kahve yapayım mı?
-Orta olursa sevinirim...
Atölyede yalnız kaldığında resimlere tekrar baktı...natürmortlar, nü tablolar..
karanlık bir sürü resim içinde aydınlık yüzlü resimler gülümsüyordu..
Kızın hareketlerini duyuyordu mutfakta kahve pişirirken..
Kahve kokusu geldi koridordan...sonra tepside köpüklü kahveler...
-Nerelisin ?
-Arnavutluk'tan gelmiş dedemler Bursa'ya...Bursa'lıyım kısaca...sen?
-Bizimkiler de Selanik'ten gelmiş...İstanbul'luyum yani...
-Okulda havadan sudan konuştuk hep...felsefeden...siyasetten...
Okulda kızlarla fazla konuşursak adımız çıkar...böyle rivayet olunur...
-Ya dışarda? Kızlarla gezip tozanlar hakkında laf çıkmaz mı?
Pencerden yansıyan akşam güneşi kızın tepeden tırnağa sarı kızıl bir ışığa bulanmıştı...gözleri açık olduğu halde çıplak görmeye başlamıştı kızı..soyunmuştu..karşısında duruyordu...ayağa kalktı
usulca öptü dudaklarından...beline sarılıp okşamaya başladı bütün bedenini.. -Kahve çok güzel olmuştu...ben artık gitmeliyim...
-Peki ...bekleseydin...birlikte çıkardık...
-Yok unutmuşum bir çeviri vardı onu bu akşam teslim edecekler..
Kapanmadan almalıyım...
-Yine gelirsin o zaman...yeri biliyorsun...
-Hoşçakal....
Merdivenleri koşarak indi...ter içinde kalmıştı...
bir iki saniye içinde kızla seviştiğini hayal ettiğine inanamıyordu...
İlk kez bir kızdan böylesine etkilenmişti...
Koşarak kuledibinden ara sokaklardan sahile balıkçıların yanına çıktı..
çimenlere uzandı...
güneşe dikti gözlerini...körleşene kadar...
nefes nefeseydi... kendinden korkmuştu...
yalnız bir kıza tecavüz etmek isterken yabancılaşmıştı kendine...
savunmasız olan kim?
bir kızla ciddi olarak sevişmeyi hiç düşünmemişti...
şimdi bu arzuyla tutuşuyordu...
cinselliği doyasıya yaşatan teninde soluk alıp verir gibi bir kız mı?
kendisinden nefret mi ediyordu bunca yaşanmışlıktan sonra?
erkek bedenindebulduğu zevki başka bedende aradığı için...
ya sevgilisi? o dememiş miydi
"kadın bedeni tuzaktır erkekleri hem çeker hem iter" diye?
güneşe dikti gözlerini...körleşene kadar...
nefes nefeseydi... kendinden korkmuştu...
yalnız bir kıza tecavüz etmek isterken yabancılaşmıştı kendine...
savunmasız olan kim?
bir kızla ciddi olarak sevişmeyi hiç düşünmemişti...
şimdi bu arzuyla tutuşuyordu...
cinselliği doyasıya yaşatan teninde soluk alıp verir gibi bir kız mı?
kendisinden nefret mi ediyordu bunca yaşanmışlıktan sonra?
erkek bedenindebulduğu zevki başka bedende aradığı için...
ya sevgilisi? o dememiş miydi
"kadın bedeni tuzaktır erkekleri hem çeker hem iter" diye?