veda

hayat bir yolculuk
böyle demişti bir gün yolunu yitiren bir çocuk
denizler için doğmuş gözleri vardı masmavi
sanırsınız bir okyanusun kalbiydi

güneş batıyor
içimde bir yerlerde akşam oluyor
bir konak içimi yeniden terk ediyor
yollara çıkıyorum az sonra bir yağmur başlıyor

hayat bir yolculuk
böyle demişti bir gün mevsimini bulamamış bir çocuk
çıkardı yüreğini
bir avuç kıştı

ellerine baktım birer kırık kanattı
ellerine baktım kimlere kimlere yalvarmamıştı
 kanardı durmadan

 eski günler gibi kanardı
yorgunluğu kendi yalnızlığını taşımaktandı

gidiyorum
hüznü ardımda bir çizgi gibi bırakıyorum
konaklar yollar hayat
erken vardıklarım geç kaldıklarım
buluştuklarım buluşamadıklarım

konuştuklarım sakladıklarım

söylediklerim ama anlatamadıklarım
yolculukların sonunda şiirdir en güzel veda
elveda

sıcak bir ekim

Yaşam ölüm açacak en sonunda

Bir travesti çığlık atacak penceresinden

Atacak kendini

Anüsünden erkekler fışkıracak betona ve ilk kat camlarına

Evlilerin karıları koşacak avukatlarıyla sevişmeye

Lilith gizlice battaniyenin altına girecek

Giderken fazla kanı tükürecek apartman kapısının eşiğine

İki gece sonra apartmana ölümün kokusu sinecek

Uyuşturucu ve sperm çıkacak eşikteki kandan

Morga giren Hint kadının vajinasında

Budha’nın parçaları

Yüzünde doymuşluk

Bir kreşte üç yaşında bir erkek organını

Öğretmeninin ağzına koymuş

Kafasında geçen geceki anahtar deliği

Zevk pislik kokacak

Pislik en büyük zevk

Yaşamla aynı anda boşalacaksın

Yaşam ölüm açacak