Can utanma duygusuyla tanıştığında henüz okuma yazma bılmıyordu. gördüğü rüyalarda sevdiği erkekle bir araya gelmesi olanaksızdı...uyandıgında hep biraz kuru...
biraz yarım hissederdi....
yaz tatilinde kaldıkları pansiyonda ablasının arkadaşlarıyla otururken dikkat cekmek için sigara yakmış bir nefes almıştı. bu yüzden halası ve kuzenleri onu sorguya çekmiş utandırmıştı...dans ederdi...şarkı söylerdi....yine halası ve dayısının bütün olumsuz eleştirilerine karşı herkes bu hareketli , neşeli halini severdi.
cıplaklıktan utanırdı... oysa yaşıtları bazen denızde yuzerken mayosunu da cıkarırdı ... ablasının erkek arkadaşı ile şakalaşırken heyecan duyardı....bir keresinde kumların üstünde alt alta üst üste güreşmişlerdi.. hissettiklerini dışarı vurmamak için kendini zor tutmuştu , daha önce birine dokundugunda bu kadar zevk almamıştı ...
ilkokula başladıgında sınıftaki erkek arkadaşlarıyla oynamayı sevmıyordu.. hep top oynuyorlardı. çok kabaydılar, küfürlü konuşuyor ve birbirlerini acıtıyorlardı. ancak kızlarla uzun süre oynadıgında da sıkılıyordu....
okula gidip gelirken elele tutuştuğu bir kız arkadaşı vardı...
üçüncü sınıfta Amerika dan yeni gelmiş bir erkek öğrenci vardı . Türkce dersinde zorlanıyordu..ona yardım etmesi için öğretmen ikisini yan yana oturtmuştu... gün gectikce Tan'a daha cok ısınıyordu ... okuldayken onsuz nefes alamaz gibiydi...
yaz tatili bitip okul açıldığı gün.heyecanla girdi okul kapısından içeri... bütün bir yaz tatilinde görmemişti Tan'ı.....özlemişti
ilk aşk nedir?
....sınıf arkadaşları okulun bahçesinde toplanmışlardı...
....sınıf arkadaşları okulun bahçesinde toplanmışlardı...
yanlarına koştu...hepsiyle cok iyi anlaşmasa da tatil dönüşünde çok farklı hissediyordu...gözleri Tan' ı arayarak sınıf arkadaşlarıyla merhabalaştı...onu bir kız öğrenciyle yan yana gördü..hemen yanlarına gitti... saçları güneşten iyice açılmıştı...konuşurken , gülerken yüzünde oluşan o tanıdığı çizgilere yenileri eklenmişti...
kızı tanımıyordu ama adının Naz oldugunu,
mühendis babasının Amerika dan dönen Altan ın babasının iş arkadaşı olduğunu bir çırpıda anlattılar...
kızı tanımıyordu ama adının Naz oldugunu,
mühendis babasının Amerika dan dönen Altan ın babasının iş arkadaşı olduğunu bir çırpıda anlattılar...
ayaküstü tatilden bahsediyordu herkes..
bazılarının teni bronzlaşmıştı..belli ki iyi bir tatil geçirmişlerdi...
bazı arkadaşlarının tatilde markette veya babasının yanında çalıştığını biliyordu...tatil onlar için büyüklerin hayatına açılan bir pencereydi...
kendisi de babasının memur olarak çalıştığı tekstil fabrikasına gitmişti bir kaç kez...öğlen yemeğini yedikleri yemekhanede kuru fasulye -pilav- hoşaf yemişti...böyle lezzetli bir yemek yememişti daha önce...
yemekten sonra işçiler futbol oynarken kenarda izlemişlerdi...
ve orada cok hoşlandığı biriyle tanışmıştı...
babasının iş arkadaşlarından .uzun boylu esmer genç biriydi..
işçi tulumunun göbeğine kadar açık olan önünden çıplak teni görünüyordu...
nedensiz kendinden utandığı duygulara kapılmıştı onu izlerken....
bazılarının teni bronzlaşmıştı..belli ki iyi bir tatil geçirmişlerdi...
bazı arkadaşlarının tatilde markette veya babasının yanında çalıştığını biliyordu...tatil onlar için büyüklerin hayatına açılan bir pencereydi...
kendisi de babasının memur olarak çalıştığı tekstil fabrikasına gitmişti bir kaç kez...öğlen yemeğini yedikleri yemekhanede kuru fasulye -pilav- hoşaf yemişti...böyle lezzetli bir yemek yememişti daha önce...
yemekten sonra işçiler futbol oynarken kenarda izlemişlerdi...
ve orada cok hoşlandığı biriyle tanışmıştı...
babasının iş arkadaşlarından .uzun boylu esmer genç biriydi..
işçi tulumunun göbeğine kadar açık olan önünden çıplak teni görünüyordu...
nedensiz kendinden utandığı duygulara kapılmıştı onu izlerken....