İnci
Akşama doğru uyandı Mete, dinlenmişti, yenilenmişti, giyindi,çıktı.Şişli'de ana caddeye paralel bir sokakta eski bir binanın giriş katındaki zile bastı.İnci dededen kalma bu eski binadaki dairede annesiyle yaşıyordu.Daha lise yıllarında babasının erken yaşta ölümünden sonra öğretmen olan annesi İnci'yle anneanne ve dedesinin apartmanındaki bu eve yerleşmişti.Mete ile ortaokuldan beri sınıf arkadaşıydılr , ailece de görüşmüşlerdi bir kaç kere,Mete'nin annesi hep mesafeli durduğu için ahbaplıkları ilerlememişti.
Kapı ardına kadar açıldı, İnci'nin annesi Muazzez Hanım karşıladı Mete'yi:
Sohbetin sonunda Mete İnci'ye kendi planlarından bahsetti biraz, babasından kalan aile şirketinde reklam işlerine ağırlık verirken İnci için düşündüklerini de anlattı,
annesi çarşamba günü amerikadan dönecekti , o güne kadar bütün bu konuları konuşup yol haritası çizmeleri gerekiyordu
bir kaç gün izin alıp işe gitmeyecekti, geç vakte kadar oturup bol bol çay içip dedikodu yaptılar.
Pazartesi ofiste görüşmek üzere vedalaştıklarında, dışarda yağmur başlamıştı,
Mete bir sigara yakıp yürümeye başladı .
Akşama doğru uyandı Mete, dinlenmişti, yenilenmişti, giyindi,çıktı.Şişli'de ana caddeye paralel bir sokakta eski bir binanın giriş katındaki zile bastı.İnci dededen kalma bu eski binadaki dairede annesiyle yaşıyordu.Daha lise yıllarında babasının erken yaşta ölümünden sonra öğretmen olan annesi İnci'yle anneanne ve dedesinin apartmanındaki bu eve yerleşmişti.Mete ile ortaokuldan beri sınıf arkadaşıydılr , ailece de görüşmüşlerdi bir kaç kere,Mete'nin annesi hep mesafeli durduğu için ahbaplıkları ilerlememişti.
Kapı ardına kadar açıldı, İnci'nin annesi Muazzez Hanım karşıladı Mete'yi:
- -Hoşgeldin Mete'cim, gel evladım buyur içeri, İnci mutfakta bir şeyler hazırlıyor beni sokmadı yanına,
- -Hoşbulduk teyzecim, nasılsınız , sağlığınız nasıl? dışarda yerdik ama İnci ısrarla çağırınca kıramadım,
- -O nasıl söz, daha önce yemek yemediğiniz yer mi bizim evimiz, gücenirim valla
- Ben artık pek yemek pişirmiyorum, emeklilik yavaşlattı beni, bahane bulup sokağa çıkmasam, hiç çıkasım yok....sen nasılsın? Annen nasıl ?
- Başsağlığı için ziyaretine gitmiştim, çok dirayetli kadın, maşallah kendini koruyor, kolay değil evladım eşini kaybetmek yarısından fazlasını kaybetmek demek, hele bu devirde...Ablanın yanındaymış Amerika da uzun kalacak mı ?
- -Haklısınız , ama artık dinlenme çağındasınız, bırakın da gençler hizmet etsin size.
- Annem bu hafta dönüyor, bir ay kaldı orada, sıkılmıştır...
- -Mete hoşgeldin, tavada köftelerim var, hemen çıkartıyorum yemeğe otururuz ,
- Hava kararırken tül perdeden sızan eski sokak görüntüsü odadaki eşyaları birer geçmiş zaman gölgesine çevirirken kristal avizeyi yaktıkları salonda pencere önünde hazırlanmış mükellef sofraya oturdular,
- Kırk yıllık yemek takımları çıkmış,köfte patates kızartması,yoğurtlu ve zeytinyağlılarla sofra donatılmıştı.
- -Ellerine sağlık neler yapmışsın böyle?
- -Hep özlediğim yemekleri yapmayı kafama koymuştum, gelir gelmez alışverişe çıktım, pırasa köftesini seversin değil mi?
- -Sevmez olur muyum, biz de Rumeliliyiz unuttun mu?
- -Ben kızartma yapmıyorum artık, İnci de olmasa unutacağım bütün bildiklerimi
- diye gülümsedi annesi.
- Kahvenin yanında ballı cevizli börek yedikten sonra Muazzez Hanım:
- - Ben odamda dizi seyredeceğim siz keyfinize bakın,
- diyerek Mete ile İnci'yi masabaşında bırakarak salondan çıktı.Mete kahvesinden bir yudum alıp konuştu:
- -Anlat bakalım gezgin ruh, nasıldı Paris?
- -Muhteşemdi, reklam filmini bitirdik, pazartesi yayınlanacak, çok güzel oldu,
- -Başka? Marie nasıl?
- -Çok iyi, güzel bir ilişkimiz var, Marie ile bebek yapma fikrimiz olgunlaştı,
- ancak bunu Fransa da evlenerek yapmamız zor görünüyor, Belçika'da evlenmeyi düşünüyoruz.
- -Ciddi misin?
- Mete'nin gözleri yerinden çıkacaktı, yutkunamadı,
- -Camı açıp sigara içebilir miyim?
- -Tabi , hatta ben de yakarım bir tane,
- Mete'nin yaktığı sigaradan bir nefes alıp devam etti:
- -Evet, evlenmeden çocuk doğurmak istesem neden burdan gideyim,
- sırf çocuk doğurmak için herşeyden vaz geçmeyi düşünmüyorum,
- -Peki Marie evlenmek istediğin insan mı?
- -Bir tek seninle evlenmek istedim ben, ama bunun mümkün olmadığını kabul etmek zor olsa da başardım.
- -Sana yaşattıklarım için üzgünüm,
- -Senin suçun değil, sevginin bin türlü yolu var, ben seni sevmekten hiç yorulmadım.
- -Bunları duymak çok güzel,
- -Marie duygularımı ve davranışlarımı sürekli kontrol etmeden yaşadığım ve karşılaştığım belki de ilk insan, bundan sonra başkası olur mu bilemem, yaşım otuzbeş olduğunda anne olmak istiyorum,
- -Bugüne kadar ne aşama katettiniz?
- - Sağlık kontrollarımızı yaptık, sorunumuz yok, sperm bankasına başvurduk prosedür gereği ama istersek başka yoldan da donör bulabileceğimizi söylediler,
- -Benden ne istediğini anlamadım?
- İnci bir nefes daha aldığı sigarayı söndürüp, Mete'nin gözlerinin içine baktı:
- -Biliyorum, zor bir karar ama spermlerini bana verir misin? Çocuğunu doğurmak isterdim.
- Dışarıya baktılar uzun süre yanyana, sonra Mete konuştu:
- -İkinizin mutlu olduğuna sevindim, ama bu donörlük fikri bana hiç sıcak gelmedi,
- bir meslek seçimi değil babalık değiştiremezsin sonradan fikrini, sorumluluğunu aldığın canlı sonsuza dek senin bir uzantın olacak, bana göre değil bunlar,
- -Anlıyorum, kolay değil, kabul etmeni beklemiyordum ama sormam gerkiyordu
- -Teşekkür ederim beni düşündüğün için, Alain ile görüştünüz mü bu konuyu, o ne diyor bu işe?
- -Beraberdik çoğu bizi destekleyecek, seni sordu hep, ne yaptığını, ne düşündüğünü merak ediyoryanıt alamamış hiç bir mesajına, ne oldu aranızda?
- -Benden kaynaklanıyor, istediği ilişkiyi yaşamaya hazır değilim,
- -Resmi olarak hala evli görünüyor, biliyor muydun?
- -Evet, Alain'in bir kızı var değil mi?
- -Kızlarının bir hastalığı varmış, galiba akdeniz anemisi... kızıyla yakın olması gerekiyor bu dönemde Paris dışında eski karısıyla beraber yaşıyor.
- Mete durdu düşündü ve fısıltıyla konuştu :
- -Aile olmak böyle bir şey işte, yolun neresinden dönersen dön aynı noktadan başladığın tek şirket
Sohbetin sonunda Mete İnci'ye kendi planlarından bahsetti biraz, babasından kalan aile şirketinde reklam işlerine ağırlık verirken İnci için düşündüklerini de anlattı,
annesi çarşamba günü amerikadan dönecekti , o güne kadar bütün bu konuları konuşup yol haritası çizmeleri gerekiyordu
bir kaç gün izin alıp işe gitmeyecekti, geç vakte kadar oturup bol bol çay içip dedikodu yaptılar.
Pazartesi ofiste görüşmek üzere vedalaştıklarında, dışarda yağmur başlamıştı,
Mete bir sigara yakıp yürümeye başladı .
Pazartesi
günü ajansta yoğun iş temposuyla koşturdular çünkü Bozcaada'da çekilen reklam
filmi bugün televizyonda, reklam kampanyası gazetelerde tam sayfa yayına
başlıyordu. Reyting ölçümleri, sorgulamalar, raporlar bütün bir güne yayıldı,
ajans çalışanlarının üstünden buldozer gibi geçti.
Ancak akşama doğru küçük bir toplantı odasında bir araya gelip konuşabildikleri zaman Mete İnci'ye annesinin teklifini ve düşündüklerini de anlattı:
İnci için bu yeniliği kavramak zor oldu:
Ofiste sigara yasağı geldiğinden beri bir tek toplantı odasında içebildikleri son sigarasını yaktı İnci:
Mete çarşamba akşamı annesini havaalanında karşıladı,
Pervin Hanım uzun uçak yolculuğundan yorgun düşmüştü,
fazla konuşmadılar, dinlenmek için evine gitmek istedi hemen.
O akşam annesinin evinde uyudu Mete , sabah uyandığında kahvaltı hazırdı,
Annesi biraz daha iyi görünüyordu ama düşünceliydi:
Bu teklifi daha önce de yapmıştı annesi, ama babasıyla aynı işyerinde çalışırken bir de aynı çatı altında yaşamak iyice nefessiz bırakacağı için kabul etmemişti.
Şimdi artık babası yoktu, uzlaşmamak için başka sebepleri kalmamıştı.
Baba veya anne figürürnün uzlaşmayı zorlaştırdığı aileler ne kadar da çoktu
ve ölümünden sonra geride kalanlar için rahat nefes alabilmek ne kadar acıydı .
Ancak akşama doğru küçük bir toplantı odasında bir araya gelip konuşabildikleri zaman Mete İnci'ye annesinin teklifini ve düşündüklerini de anlattı:
- -Bu sefer herşey benim istediğim gibi olacak bu sefer söz verdi...
- yönetim kurulunda kuru bir sandalye olmaktan çıkıp, reklam işlerine ağırlık vereceğim
- -Buna çok sevindim ama burada iyi bir gelişme kaydettin beş ayda alabileceğin en iyi terfiyi aldın yabancı projeler müdürü oldun...
- -Tamam işte ben burayı çok seviyorum, burasını bırakmayı düşünmüyorum, ama kabul et babamın şirketinin nüfuzu ve ilişkileri de buraya artıdeğer katabilir,sen de bu organizasyonun dış temsilcisi olmayı kabul edersen...
İnci için bu yeniliği kavramak zor oldu:
- -Yeni bir koordinata geçmem gerekiyor bu önümüzdeki dönemde, senin şirketinle de çalışacaksak yoğun bir tempoya da girmeliyiz, ama bu hamilelikle birlikte zor olacak,
- -Hiç de zor olmaz, sen istersen yaparsın
Ofiste sigara yasağı geldiğinden beri bir tek toplantı odasında içebildikleri son sigarasını yaktı İnci:
- -Bu akşamlık bu konuyu bitirelim, patronlarla bir yemekli toplantıya gitmem gerekiyor,
- yarın yine konuşalım mı?
- -Olur ama ben önümüzdeki bir kaç gün izinliyim, annemi alandan alıcam, şirkete gidip bir zemin araştırması yapacağım
- -Tamam o zaman yarın öğle yemeğinde diyelim mi?
- -Oldu, hadi o zaman sana kolay gelsin
- -Sana da
Mete çarşamba akşamı annesini havaalanında karşıladı,
Pervin Hanım uzun uçak yolculuğundan yorgun düşmüştü,
fazla konuşmadılar, dinlenmek için evine gitmek istedi hemen.
O akşam annesinin evinde uyudu Mete , sabah uyandığında kahvaltı hazırdı,
Annesi biraz daha iyi görünüyordu ama düşünceliydi:
- -Bak bu kriz ortamında senin başka yere kira vermen çok saçma oluyor,bu apartmandaki dairelerden bir aylardır boş, son kiracı temiz bir gençti, biraz boya badanayla yaşanabilir hale getirebilirsin,
- -Bunu hiç düşünmemiştim, gerçekten de haklısın galiba,
- -Düşünsen iyi olur, yaşlılığımda tek başıma ayaktayım diyecek cesaretim yok artık, yakınımda olursan mutlu olurum,
- Ablanla da konuştuk bunu, oradaki insanların yalnızlığı çok gerçek, biz burada sanal yalnızlıklar yaratmayı seviyoruz,
- -Ama özel hayatlarımız özel kalacak
- -Hep olduğu gibi...
Bu teklifi daha önce de yapmıştı annesi, ama babasıyla aynı işyerinde çalışırken bir de aynı çatı altında yaşamak iyice nefessiz bırakacağı için kabul etmemişti.
Şimdi artık babası yoktu, uzlaşmamak için başka sebepleri kalmamıştı.
Baba veya anne figürürnün uzlaşmayı zorlaştırdığı aileler ne kadar da çoktu
ve ölümünden sonra geride kalanlar için rahat nefes alabilmek ne kadar acıydı .
yeni bir aşk-son-6-İnci