2 Ocak 2019 Çarşamba

darkroom





...karanlık sokakta bilinçli olarak kötü aydınlatılmış bir eski binanın sokak girişinde ..club fantom yazılı demir kapının ziline dokundu..... kapı otomatik düğmenin titreşimiyle açıldı...dikkat etmese düşebileceği kadar dar bir sahanlıktan sağa doğru dönerek bodrum kata inerken kapının arkasından kapanış sesini duydu... henüz merdivenleri inmeden duvardaki afişler..graffitiler...ve yukarı doğru gelen tütün, ot, bira, ve insan teni kokan sıcak buhar yüzüne çarptı.. "bu karışımın afrodizyak etkisi olmalı"..diye düşündü 

zakkum rengı bır ruzgar 
hızla geçip giden zaman 
her maceraya acılırken bir liman ararız 
bulunca orada arınırız yeni yolculuklar için 
 

merdivenlerden aşağı doğru indikçe...ayaklarınn ağırlaştığını... bastığı yerin sert bir malzeme olan epoksi ile kaplı değil de sanki balçık çamur olduğunu hissetti. merdivenlerin bittiği yerde kasa ve vestiyer duruyordu... vestiyer demir tell örgüyle oluşturulmuş şeffaf bir mekandı. 
duvarlar eski bir binanın bodrumunda olduğu için tuğlaydı... kasada duran ve vestiyere bakan insan azmanı genç çocuk üye olup olmadığını sordu önce.. kafası nerdeyse kazınmış.. boynunda ..bu gibi ileri derecede gelişmiş vucutlu insanların boynu hiç olmuyordu..zincir ve üstüne yapışan beyaz bir tişört altında yine daracık bir kot pantolon vardı....olumsuz yanıt verince bir broşür uzattı ve giriş ücretini istedi. üyelik hakkında da bilgi verilen broşürde ...sauna..masaj..darkroom... video salonu ve barı gösteren fotograflar vardı..cumartesi geceleri özel şovu hafta içinde de bazı atraksiyonları izlemek için 
üyelik şarttı. vestiyer ücretliydi...içerde palto veya montla bile durulmayacak kadar rutubetli bir sıcak vardı... vestiyer iyi bir kazanc yolu olmalı diye düşündü...... 
 

....giriş ücretini ödedikten sonra bar kısmına geçti...bira ve sigara kokusu 
rahat ve sakin bir ortam karşıladı onu ....
 
küçük ekrandan videoda gay porno gösterisi yapılıyor...bir yandan da popüler müzik öalıyordu...müzik çok iyi bir dj tarafından seçilmeden öylesine boşluk doldurmak için konmuştu.... koyu renk ahşap döşeme ve bar tezgahı tuğla duvar ile uyumluydu..farklı tarzda birkaç masa ve iskemle ile köşede kırmızı kadife kaplı bir kanepe duruyordu....tek olarak barda oturup içki içenler , çift olarak ayakta müzikle sallananlar ve oturdukları yerden ekrandaki görüntülere bakarken bira içen diğer müşteriler barın mevcudunu oluşturuyordu. bir bira alıp ücretini ödeyerek , bar mekanından çıkarak ;koridorda duvar dibinde konsol raflara dayanarak içen ve etrafı gözleyen erkeklerin arasından süzüldü... diğer mekanları da tanımak için sabırsızlanıyordu.. 

barı geçince hemen sagdaki geniş kemerli geçişten içeri girince karanlıkta dev ekranda porno izleyen bir kalabalık gördü....bir yandan da oturma yerlerinin arkasına dolanan bir koridorda yavaş bir kıpırtı halinde gölgeler dikkatini çekti. kendini koridordaki birbirine dokunan veya ve sözle fısıldaşan gölgeli trafiğe bıraktı. karanlıkta birbirine sürtünerek ilerlerken bazen engellere takılmak veya engellenmek de bu işin kurallarından biriydi. ardısıra dizilmiş kapı aralıklarından 
cok zayıf kırmızı ve mavi ışıklar süzülüyordu. fısıldaşmalar, zevk iniltileri ve birbirine sürtünen , çarpan, direnen ve zorlanan çıplak tenlerden ritmik tempolu sesler geliyordu. bir dakika bile boş kalmayan tesisatı tamamlanmamıs dus kabini kılıklı bölmelerden birine girdiğinde önce rutubetli ve sperm kokulu bu ortama göz alışana kadar bir iki saniye geçti, iki tarafındaki kabinlerle arasındaki bölücünün kasık hizasında delikler vardı. eğilip yan tarafı görmek için gözünü dayayınca...iki erkeğin yarı çıplak ve kendinden geçmiş bir halde...sevişirken titreyişlerine tanık oldu... kendisinini henüz böyle bir deneyime hazır olmadığını düşündü .... 
belki de bir an için çok zevk alarak yaşadıkları cinselliğin ne öncesi ne sonrası yoktu...her seferinde yeni bir ten...yeni bir yabancıyla paylaşılan en mahrem kuytular....o sırada yan tarafta iki erkeğin fısıldaşmaları , sevişmeleri sarsıntılar halinde kabin duvarlarına yansımaya başladı... 
kanbinden hızla çıkarak koridorun karanlık ve insan sıcağı kucağına attı kendini... 
video salonundan çıkarken birisinin ona dikkatle baktığını hisseder gibi oldu..ürperdi.. 
o ana kadar kimseyle göz göze gelmemiş ....vestiyerci insan azmanı ve barmen dışında..kimseyle .konuşmamıştı ... ..kimsenin onu gördüğünü düşünmemişti...böylece kurduğu şeffaf kalkanın..usulca eridiğini hissetti...

...koridorun sigara dumanı ve bira kokulu sıcaklığına alışmıştı artık...bir salonun kapısının önünden geçer gibi oldu ..durup geriledi köşede go-go barlardaki gibi kırmızı ışıklı bir sahne platformu üstünde çelik silindir borular tavandan zemine saplanıyordu...etrafındaki yarım daire en fazla elli kişi alabilecek kadar bir ayakta izleme mekanıydı...vestiyerde eline tutuşturulan broşürdeki çılgın parti fotoğrafını hatırladı...daha büyük görünüyordu fotoğrafta bu oda... 
içeri dogru adım attıgında bu mekandaki koltukların çiftler tarafından yatak gibi kullanıldığını gördü... sevişenler burada daha rahattı..hic değilse iki büklüm daracık bir kabine tıkıştırmıyorlardı o zevk anını.... metal zincirlerden bir bölücü perdeyi aşıp daha karanlık ve rutubetli bir kuytuya geldiğinde gözleri karanlığa alışınca farkettiği ilk şey bir duvarın ortasındaki celik kafes oldu... kafesin arkasında çıplak gölgeler dolşıyor, demirlere dayanıyor, ellerini ve dudaklarını istekle uzatıyordu....saunanın havuzu arka planda görünüyor ve su sesi geliyordu... 
kafesin beri yanında giyinikti gölgeler ve kafes demirlerine dayanıp bu istekli çıplak gölgelerle sessiz iletişim kuruyordu ... 

karanlık köşede bir el uzanıp gömleğinin yakasından çekerek nefesinin sıcaklığına çağırdı onu....itiraz edemeyecek kadar yaşadığını kendi kendine ispatlama kaygısıyla doluydu...görünmezlik kalkanı bir kere düşmüştü...varlığının...görülebilirliğinin ötesinde bir şekilde var ediliyordu... başkalarınca algılanmak...yaşadığı bütün gizemin...sırlarının yabancıların belleğinde bir görüntü olarak yazılması.... gölgenin ısrarlı ve ılık dudaklarından kurtulamayacağını anlayınca öpüşmenin tadını çıkarmaya başladı...... öpüştüğü gölgenin elleri sürekli arayış içinde bedenini yokluyordu...gömlek düğmeleri nasibini aldı önce....gölgenin elleri cıplak tenine ulaştığında ten tamamen yabancı ellerle karşılaşınca ürperdi , ne kadar sıcak olduğunu hissetti önce...sonra pantolon fermuarıyla uğraşan yabancı eller hedefe ulaşırken....elleriyle yabancı gölgenin gömleğinin önünü açmayı başarmıştı...tuhaftı...iç çamaşırlarında bir fazlalık vardı sanki....göğüs yerine sert dokulu yumuşak kumaş kaplı kabartılara dokundu elleriyle....bundan tuhaf bir haz aldığını şaşırarak farketti....sonra aşağıya doğru inerken dantelli iç çamaşırlarının.. ipek kurdelaların ve jartiyerin arasında saklanmış istekli ve iri bir penis buldu ..... k
ısık sesle fısıldadı.. 
“ben bira alıp geliyorum…beni bekle” 
kalabalığı yarıp bara yaklaştı…iki bira istedi….dönüp geldiğinde kimse yoktu…karanlıkta çevresine bakındı...kimi arıyordu...aradığı neye benziyordu???? karanlıkta dokunduğu, seviştiği insanı arıyordu?..mekanları köşe bucak arayan gözlerle dolaştı tek tek... aradığı insan mıydı…kadın mı? erkek mi?...travesti mi? karanlıkta daha yakınken görmemişti onu...ışıklı köşelerde nasıl tanıyacaktı? daha once hiç bir travestiye yaklaşmamıştı….hiç anlam verememişti…kadın giysileriyle dolaşan erkeklere…kadın iç çamaşırları giyen birini tanımamıştı hiç? 
onların bedenlerini hiç çıplak düşünmemişti… beyninde hep öğrenilmiş…kanıksanmış gerçekler vardı.. 

“neysen osun? 
Nesin? 
Kimsin? 
Bedenin seni ifade edebiliyor mu? 
Demek ki farklı olabiliyor.... 
Oyleyse pesınden gıtmelıyım aramalıyım....“
 

tek başına iki birayı da bitirdi…

Bildiği her koridorda..her delikte çaresizce arandı durdu... Baktığı yüzler...gözgöze geldiği bakışlar...beden elektriğini yakalamaya çalıştıkça yabancılaşıyordu aradığına....Vazgeçtiğinde artık yorgundu... bakmadıgı tek yer sauna kalmıstı...  camlı kapısından gördüğü atletik vücütlu birinin ayna karşısında ağırlık çalıştığını görünce spor salonu olduğunu anladı … 
..kapalı salonda spor yapmanın hiç de kendisine gore olmadığını anlamak için.. gençliğinde oturduğu semtte yeni açılan bir salona üye olup ancak bir iki kez gitmek yetmişti… 
….yerin bir kaç kat altında yapay ışık ve havalandırma…havasız duş ve soyunma salonlarının rutubetli sıcak ve mesafeli intim kokusunu tanıdı… gerçi güzel bedenlerin yakınında olmak izlemek hoş bir duygu olsa bile..kendi bedeninin yarattığı aşağılık duygusu ve utanç ağır basıyordu… .girişteki koridorun solundaki ilk kapı boşluğunda çarpan bar kapısıyla ayrılmış bölüme yaklaştı….tavandan asılı bir levhada neon harflerle SAUNA yazıyordu… 
kapıdan geçti…bir görevlinin yeniden ücret istemesine sinirlense de içeriye girmek için büyük istek duyuyordu….aradığı oradaydı belki de… kendisine verilen havlu , terlik ve dolap anahtarlarını alıp karşılıklı iki sıra çelik dolap bulunan dar uzun odaya girdi…. 
soyunuk Iki kişi umarsızca öpüşüyordu.. 

soyundu…havluyu beline doladı.. orta mekanda durup sessiz ama kendi aralarında fısıldaşarak keyif yapan insanlara baktı… uzerinde wc-duş… sauna.. …jakuzi…masaj…darkroom..yazan kapılarla çevrili bir kenarda tropik dekorlu vitamin barı gördü…. Çevresinde dinlenme koltukları ve yapay bitkiler olan havuzda keyifle birkaç kişi sohbet ediyordu… Bir kenarda perdeyle ayrılmış karanlık bir köşede mekanın .D
iğer bölümünden demir kafesle ayrılan bölüme geldiğinde yarım saat önce kafesin öbür yanında olduğunu anımsadı... 
Ters ışıkta karaltı halinde kıvrılarak danseden, apaçık birbirine sürünen bazen tek bir gölge olup aynı devinimi sürdüren silüetler beyaz bir kalemle çizilmiş dış çizgilerden oluşan siyah lekelere benziyordu.. Kafesin dışında ayakta duran karanlık bir gölgenin önünde Içerde diz çökmüş oral sex yapan cıplak birinin başını okşadığını gördü... 

saunaya girdiğinde karanlıkta yalnız olmadığını biliyordu… kendisinden başka tek olan bir kaç kişi dışında yüksek sesle konuşan ve gülen iki kişi vardı…sıcak ve rutubetli kömür kokusu… 
terlemeyi sevmediği için uzun kalmadı… havuz kenarındaki duşlardan birinde serinledi ve havuza yöneldi… yeni birinin geldiğini görünce muhabbeti kesti havuzdakiler .. 
ve izlemeye başladılar…hem de hiç rahatsız olmadan.. tepeden tırnağa üstündeki bakışları hissediyordu… beline havlu sarması bile garip gelmişti belki mekanın gediklilerine… 
yanılsama da olsa bu duygudan hoşlanmadı….bir kez daha görünmez olmayı çok istedi…havuza girip gözlerini kapadı…suyun içinde bir yerden akıp gitmeyi hayal etti…
 

havuzun dibinde sessiz bir mavi vardı suya daldığında birden cocuklugunda kaybettıgı 
kıymetlı bir oyuncagı sudan almak ıcın gırdıgınde ıkı erkegı opusurken gordüğünü hatırladı 
korkudan ve heyecandan nefessiz kalmıştı... boğulurken kurtarılmıştı ömür boyu duyduğu utanç ve bundan aldığı buyuk zevk ... daha sonra ne zaman denıze gırse hep urperdi.. su onun yalnızlığını açığa cıkarıyordu her defasında.... balık burcu oluşunun etkısı de var sanıyordu... 
yalnızlığını seviştiği bedenlerle örtüyordu..... seviştikçe varolduğuna inanıyordu... 
....... 
o sırada havuzun yuzune cıktı... yanında esmer ve yapılı genc bır erkekle göz göze geldi... 
gülümsüyordu...elini uzattı...uzanıp kendıne uzanan eli tuttu birlikte havuzdan çıktılar... 
masaj odalarından birinin kapısından geçip kayboldular... 


darkroom...içimizdeki karanlık demek...yaşamadıklarımızı ...hayallerimizi 
gerçeklikle süsleyip...kendimizi var ettiğimiz...karanlık oda... 
tıpkı fotografcıların bir dolu kimyasalla gölgelerden gerçekliğin suretini 
yakaladıkları karanlık oda gibi. 

bitti

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder