5 Temmuz 2019 Cuma

Haziran sarhoşluğu

Gecede Çarşının neşeli kalabalığı yükünü almıştı iyice,  mekanlar dolmuş taşıyordu, henüz geceyarısı bile olmamış, eski arkadaşlarımdan yeni ayrılmıştım.
Buzlu rakının etkisiyle ayaklarım dolanıyordu kaldırımda yürürken.
Dönen başımı biraz dindirmek için kapalı bir dükkanın sekisine oturdum, telefonumu çıkardım, "kimler hala ulaşılabiliyor "diye bakıyordum. Rehberimde adını izlerken bir arkadaşıyla önümden yürüyerek geçtiğini fark ettim,  dönüp baktığında gözgöze geldik.
     Uzun zamandır görüşmemiştik, düşünmekten, yazmaktan             çekiniyordum,  "beni nasılsa düşünmez artık unutmak ister" diyerek. Yürüdüğüm yollarda ayak izleri var diye yürümekten çekinerek,  gülümseyen yüzlerde ondan çizgiler var diye bakmaktan kaçınarak geçmişti bir süre.

Başlangıçta bir haziran sarhoşluğuydu  aramızdaki , önce uzun uzun kendimizi anlattığımız, sonra bir çay molasında seviştiğimiz.
Bir kez daha denemek için kendimde bulduğum cesaretin sebebiydi güneş gülüşlü yüzü. İki kez çay içmek için buluştuk, sevdadan bahsettik uzun uzun. Sinemadan, müzikten, şiirden konuştuk, hayal kurduk. 
Ulaşılmaz değildik , her an her yerde karşılaşabilirdik.
Oysa aşılması zor mesafeler vardı , bütün aykırı sevdalarda olduğu gibi. Ayıldığımda verebileceklerimin sınırlı olduğunu anlamıştım .  Bütün enerjisiyle hayatı kocaman kavradığını biliyordum, benimse  hayata sarılma isteğim çoktandır zayıflamıştı.

O sıcak Haziran gecesinde yeniden elini uzattığında haziran sarhoşluğumdan uyandım. Bir kerelik yaşıyoruz bu yaşamı, ayıklığın huzurlu burukluğuyla yeniden sarılmak istiyorum hayata. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder