Kadehleri uzatırken Şahika'nın bakımlı ve suda parıldayan teninden gözlerini alamadı bir an..soyundu ve kendini köpüklü suya bıraktı yavaşça... Şahika kadehlerden birini uzattı ....suyun içinde ilk kez birbirine dokunan çıplak tenlerin ürpertisi kadehlerin birbirine değerken çıkardığı ince sesle uyumluydu :
- - Mutlu yıllar ... Bu güzel sabah için sana teşekkür etmek istiyorum......
- - Seni rahat ettirebildiysem ne mutlu bana...
- Şampanyadan birer yudum aldıktan sonra Kemal arkadaşının iri gözlerine bakarak:
- - Şahika bak......
- Şahika sözünü kesti:
- - Şahika... benim sahne adım o....çırılçıplak yanındayım...maskeler ve giysilerle örttüğüm gerçek kişiliğimle burdayım... adım Şahin......
- - Peki canım...Şahin...Belki çok acele diyebilirsin ama... seninleyken hissettiğim bir yalınlık ve huzur var... Bunun bir geceden daha uzun sürmesini isterim kendi adıma....
İkisi de büyük birer yudum aldılar şampanyadan... Sessizlik oldu önce...Şahin'in gözlerinde parlayan gözyaşı değil, küçük mutluluk kıvılcımlarıydı....
- - Senin kadar duygusal birini tanımak benim için de çok güzel....
- Arkadaşlığının tadını çıkarmak istiyorum ben de...
- - O zaman birlikte bir seyahate çıkmaya ne dersin...
- Önümüzdeki bir hafta boyunca İstanbul'da olmam gerekmiyor....
- Benimle sıcak bir iklimde tatile ne dersin?
- -Dur..dur..Ne kadar hızlı çalışıyor kafan...biraz dur..nefes al...
- İzin verme hiç bir düşüncenin şu anki sıcak duyguları bozmasına...
- Öp beni....senin olmak istiyorum....
Şahin bu sözler üzerine bir yudum aldı şampanyadan... kadehi dikkatle kenara bıraktı...Suyun içinde elleriyle kendine yol açarak Kemal'e yaklaştı... kollarını boynuna dolarken dudaklarını Kemal'inkilere dayadı ve aralık ağzından içeriye şampanyayı usulca bıraktı... İki erkek suyun içinde birbirine sarılarak uzun uzun öpüştü... Kemal'elleriyle Şahin'in vücudundaki kıvrımları ve en kuytuları tanımanın zevkini tadıyordu. Suyun dayanılmaz hafifliğiyle Şahin bacaklarını açarak partnerinin kucağına yerleşirken sertleşmiş erkekliğini eliyle bulup okşamaya başladı. Usulca elleri en kuytu en mahrem yerlerinde gezinirken dudakları konuşamadıklarını birbirine anlatıyordu... Kemal'de Şahin'in erkekliğini bulmuş ve okşamaya başlamıştı.... Suyun içinde Kemal biraz daha geriye yaslanarak Şahin'in kucağına oturması için yol açtı... Şahin Kemal'in organını içine alıp yerleştirdikten sonra elleri birleşti... Bu andan sonra artık yavaş ve sayılı o en doruktaki zevkli anları yaşamaya başladı iki ıslak erkek bedeni....,
İki ıslak ten çırılçıplak uzanmıştı yere ...tavandaki sıvada bir çatlakta kendince resimler çiziyordu... Bir tepeye tırmanmış ve sonra kısa bir an durmuşlar, tepeden aşağı bırakıp sonuna kadar coşkuyla yuvarlanmışlardı.... Sırtüstü yattıkları halı zeminde birlikte çıktıkları bu yolculuğun çok başında olduklarını biliyorlardı..... şampanya ve sigara içerek sevişerek geçirdiler günün ilk saatlerini.
Kapı tıklandığında Kemal yerinden doğruldu ... havluyu peştemal gibi beline dolarken:
- - Yiyecek bir şeyler söylemiştim...oda servisidir..... dedi.
- Gelen beyaz örtülü tekerlekli servis arabasında yok yoktu.. Beyaz porselen tabak ve kaplarda bal, tereyağ, zeytin ve peynir çeşitleri, taze pişmiş çeşitli ekmek ve kruvasanlar, şarküteri ürünleri,söğüş domates, salatalık, cam bir sürahide portakal suyu ve bir termosta çay ve kahve .
- Şahin yattığı yerden salon kapısındaki kahvaltı servisini görünce küçük bir çığlık attı:
- -Aman allahım bunların hepsi bizim için mi?
- -...Evet....Yetmezse mutfağın yolunu da biliyorum...
- seni bu dairede aç susuz kapattığımı düşünmeni istemem...
- -...Kim kimi kapatacak... Bu hiç belli olmaz..
- - Salondaki masayı hazırlıyorum...giyin istersen...
- -Masada yemesek....hemen buracıkta yerde yiyemez miyiz...?
- Bunun üzerine Kemal'in servis masasını yatakodasına doğru sürerken Şahin boynuna sarılıp yanağına bir öpücük kondurdu....
- - Dur...dökeceğiz yere...şımardın...
- - Dökmeyiz...beni bu kadar şımartmasaydın...
- Kemal tepsiyi yere koyduktan sonra portakal suyu doldurdu kadehlere...Şahin bu arada tereyağı sürdüğü ekmek dilimini Kemal'e uzattı ısırması için...Portakal suyunu bitirdiğinde :
- - Çok acıkmışım...susamışım...şimdi çay içebilir miyim?
Kahvaltı uzun bir sohbetle birlikte bittiğinde sigaralar yakıldı..içildi..Şahin içtenlikle sordu:
- - Sahiden buradan gitme fikrinde ciddi misin....
- - Tabii ki...istediğim an...istediğim yere gidebileceğimden emin olabilirsin...
- benimle gelmek istersen sevinirim...
- - Mesela nereye?
- - Nereye istersen..
- - Sen karar ver...
- - Tamam..Kıbrıs olsun...
Cep telefonuna uzandı...geceden beri kapalıydı....Bir numarayı seçti ve aradı:
- - Selamınaleyküm...nasılsın gardaş.... canım bir kaç gün kaçmak istiyor.....bana iki kişilik Kıbrıs'a uçak bileti ayarlar mısın...?Ne gerekiyorsa yap işte...Ha bir de otel rezervasyonu....Tamam....Ben ararım....Görüşürüz...
Telefonu kapattıktan sonra döndü Şahin'e:
- - Tamamdır...gece konuşuruz...
- - Ne kadar kolay bazen her şey...
- - Mesela ne?
- - Yattığın yerden senin için çalışanlara emir vermek gibi...
- - Ya neden basit düşünmüyorsun...Birine bir iyilik yaparsın...
- sonra da senin ihtiyacın olunca o da sana iyilikle cevap verir...
- ticari adı bartır....
- - Karşılıksız iyilikler tehlikelidir....
Kemal uzanıp Şahin'in elini tuttu ve öptü...
- - Meleğim sen ne kadar safsın....
- - Değilim....
- - O kadar masumsun ki....hem de kirli dediğin her şey
- senin saflığınla ışıl ışıl aydınlanıyor...
Giderek yükselen bir tutkuyla sarılıp uzun uzun öpüştüler.
- - Seni seviyorum galiba...dedi Şahin...
- - Galiba mı? Ben seni hep sevdim...
tanımadan önce de seviyordum...
diyen Kemal sevgilisine sarılarak yerde yuvarlandılar.Bir an sakinleştiklerinde Şahin muzur bir ifadeylebal çanağını eline aldı bir parmağını daldırdı....Ağzına alıp emdikten sonra sırtüstü uzanmış onu izleyen Kemal'iöpmeye başladı...Tekrar balla sıvadığı parmağını sevgilisinin göğüs ucunda
göbeğinde ve erkekliğinde bal damlalarından izler bırakarak gezdirdi.Diliyle bu damlaları tek tek yalamaya ve emmeğe başladı...Dikleşmiş göğüs uçlarını küçük ısırıklarla yokladığındaKemal zevkten sıçrıyordu. Göbeğindeki balı da diliyle ağzına aldı.sertleşmiş Penisin ucundaki bal damlasını yaladı
ve yavaşça köküne kadar ağzına aldı.Tek tek yumurtalarını emmeye başladı...o sırada parmağında yeniden sıvadığı yumurta torbasınınbittiği yerden deliğine doğru sürmeye başladı..
- - Dur ne yapıyorsun..huylandım....diye tepki verdi Kemal yerinden doğrularak...aldırmadan devam ediyordu Şahin...Hem penisini emiyordu hem de parmağıyla deliğin etrafını okşuyoriçine hafifçe sokup çıkarıyordu....Kemal bir süre sonra zevkle bağırdı....
- - Boşalıyorummmmmmm....
Şahin daha da hızla emmeğe ve parmaklamaya devam etti ...Bir kaç saniye sonra ağzında patlayan Kemal'in tuzlu ve sıcak menisini yuttu ve sırtüstü devrildi....
İki sevgili yanyana ve nefes nefese kalmış yorgun halde uykuya daldılar.Bazen göktaşları birbirine çarparak enerjileriyle bütünleşiryeryüzüne düşerken tek parça olurlar...kütleleri değişmiştir...enerjileri de...Beyaz çarşaflar arasında iki çıplak sevgili uykunun sıcak boşluğundabirbirine sokulmuş uyuyordu.....bazen biri yattığı yerde diğer tarafa dönerkendiğeri de onun peşinden aynı tarafa dönerek
kolunu beline doluyordu..bazen yüz yüze geliyorlardı ...nefesleri kesişince..o zaman dudakları birleşiyorsevişmeye başlıyorlardı...Gölgeler uzamaya başlamış...günün ortasını çoktan geçmişti...
İki günde yaşanan ilişkileri ve aldıkları mesafe yorucuydu.Şahin birden ter içinde uyandı....soluk soluğaydı...Kemal de onunla uyandı:
- -Neyin var?
- -Yok bir şeyim....kabus gördüm...Kemal bir bardak su getirdi içmesi için uzatırken:
- -Ne gördün...anlat ama önce suyu iç...
- - Sağol....çok iyisin...suyu içtikten sonra Kemal'in yakıp uzattığı sigaradan bir nefes aldı
- ve anlatmaya başladı:
- - Bir bacadan aşağı kayarak düşüyordum rüyamda...tutunacak hiç bir yer yoktu..kayarak indikçe dibi görünmüyordu...bu duyguyu iyi bilirim...ne zaman bir dönüm noktasında olsambu kabusu görürüm....
- - Demek herkesin böyle klasik anahtar kabusları varmış....
- - Seninki nedir?
- - Boğulmak...suda veya dumanda boğulmaktır kabusum...
- - Neden acaba?...Benimkinin nedeni çok açık...Çocukluğum tenekeciler arasında geçti....
annem ve kardeşlerim çöp toplar satardı, çiçekçilik yapardı,dedem teneke soba boruları yapardı...
işe giderken beni bebekken dedemin yanına bırakırlardı..dedem de yaramazlık yapmıyım diye
teneke borunun içine yatırırmış beni...bir tünelin içinde kendini hapsedilmiş bulma duygusu
ordan hatıra...Asla veda etmemeli..giderken sormadan gitmeliiz bırakmadan...izden öteye hiç varolmamalı...Dışardan süzülen akşamın solgun mavisindeİki çıplak sevgili beden hiç ışık yakmadan
gerçeklikten yakın yalnızlıktan daha somutgölgeli sigara dumanında yatağın içinde oturmuş
konuşuyordu :
- - Bir müzik olsaydı şimdi.....keman...ud bir de kanun,öyle bir şarkı olsaydı ki ; çocukluğumun soğuk gecelerini ısıtacak dertlerimi avutacak, içimdeki gerçek umutları yeşertecek...
Kemal yatağın başucundaki düğmelerden birine basarakmüzik setini açtı....radyo dalgalarının arasındanBehiye Aksoy söylüyordu:Gözlerin bir aşk bilmecesi sorar gibi
- - Canım rakı istiyor benim de....ama önce iki parça giysi bulmalıyız...
- - Örtünmek için yalnızca....bizim olmayan... bizi ele vermeyen...anlam yüklemediğimiz ..koyu kahverengi..kalın....kareli...çizgilisıcak yünlü kışlık giysiler....Kemal'e sokuldu iyice ve fısıldadı :
- - Dışarı çıkmayalım...burda kalalım
- - İstediğin kadar kalacağız güzelim....
Kemal dudaklarından öperek susturdu Şahin'i..Akşamın alacasında bedenleri ateş gibi yanıyordu...
Dudaklarını gezdirdiği teninde artık yabancı değildi...Her öpüşte titreyen ruhunu hissediyordu Şahin'in..Ürkek bir yaralı kuş gibi altında zevkten inlerken...Bacaklarının bakımlı pürüzsüzlüğü arasında yokolmak istercesinegömülüp giderek bütün özünü akıtıyordu sıcak karanlık kuytulara...
Önce Şahin Kemal'in beline doladığı bacaklarını geripkendini bi an kasarak boşaldı derinden gelen bir patlamayla...sonra Kemal inleyerek bıraktı kendini sevgilisininkollarına.....
Karanlık biter bir gün...umutlar çiçek açtığında...aynadan geçersin korkusuzca...yara alsan da acımaz...Beyaz çarşaflar arasında aşk yorgunu uyuyorlarken kapı çalındıKemal kalkıp beline sardığı havluyla kapıdaki tekerlekl servis masasınıiçeriye aldı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder